İlişkiler Neden Biter ?

 İlişkiler neden biter ? Neden heyecanla, kalp çarpıntıları ile başladığımız, sürekli beraber olmak istediğimiz kişiyi yaşamımızdan çıkartmak isteriz veya kendisi çıkıp gitmeyi tercih eder?
1997 yılında Fransız yazar Frederic Beigbeder tarafından yazılan Aşkın Ömrü 3 Yıldır kitabını hatırlayan var mı? Daha sonra sinemaya da uyarlanan kitabında genç bir adamın yaşadığı aşk serüvenini ve aşkın kimyasını anlatmak istemiş. Kitapta yer alan bir cümleyi paylaşmadan duramadım. “Sivrisineklerin ömrü bir gündür, güllerinki üç gün. Kedilerin ömrü on üç yıldır, aşkınki üç. Böyle işte.”O dönem okuduğumda evet işte bundan bitiyor ilişkilerim, aşk bitiyor sonra da ilişkiler yorumunu yapmıştım. Çılgın bir girdap içinde savrulup durdum. Mühendis olmanın etkisi ile sebep sonuç ilişkisi aradım. Beklentilerim gerçekleşmedikçe evet aşkın ömrü 3 yıldır diyerek kendimi avuttum. Yıl 2017; 4 yılı geçmiş ve halen ilk günkü kadar sevdiğim ve sevildiğimi hissettiren bir erkek arkadaşım var, kedim 14 yaşında, evdeki sivrisinek erkek arkadaşım öldürmezse 1 günden fazla etrafta takılıyor ve aldığım güller 5 gün oldu halen solmadı.İlişkin devam ediyorsa neden bu soruyu soruyorsun, irdeliyorsun der gibisiniz. Haklısınız ve de haksız. Şu an devam eden ilişkimde bende tökezleme yaşadım. O süreç içinde yakın bir arkadaşım ‘ilişkiler neden biter? Sence bir ilişki ne demektir’ diye sorunca dibe vurduğumu fark ettim. Bildiğim her şeyin yanlış olduğunu anlamam 9 ayımı aldı (yılların birikmiş duyguları, bildiğimi sandığım ama yanıldığım inançları doğrultusunda), sonrası ‘La la Land’ durumu. 🙂 Dünya üzerinde milyarlarca insan yaşıyor. Şu an ben bu yazıyı yazarken yeni ilişkiye başlayan, ilişkisini bitirmek isteyip yapamayan, ilişkisini siz bu yazıyı okurken bitiren veya yeni bir ilişki yaşama isteğine sahip yüzlerce belki milyonlarca kadın ve erkek var.

”Te samadhav upasarga vyutthane siddhayah – Yoga Sutras Patanjali 3. 38- Dünyasal zevklerin peşinden gidip gücünü kendi çıkarına hizmet etmeye kullanırsa, gücü kaybetme korkusu ile oluşan bağımlılık ilerlemeye, bir olmaya engel olur.”

Binlerce yıl önceki bir söz ‘ilişkiler neden biter’ sorusunun cevabını o kadar basit bir şekilde anlatıyor ki aslında. Sevgi yerini egoya, bencilliğe bıraktığında, gücün peşinde koşulduğunda, maddesel olanla kurduğumuz bağlarla, korkular baskın çıkıp, yönlendirmeye ve şekillendirmeye çalıştığımızda ilişkilerin bittiğini söylüyor çünkü ikililik olan yerde bir olmanın ifadesi kalmıyor.

İlişkiler Neden Biter ? 

Birbirine verdiğin değeri göstermekten vazgeçtiğinde, onun seninle beraber olduğuna emin olup nasılsa bir yere gitmez diye düşünüp, sevgini göstermek için hiç bir şey yapmadığında; evet o zaman biter. Takdir etmekten vazgeçip, yaptıklarından dolayı teşekkür etmediğinde; evet o zaman biter. Sevgini ve şefkatini göstermeyi esirgediğinde, ilişkiler neden biter sorusunun da cevabını vermiş olursun zaten.

Sadece aşk hayatında değil, çocuklarınla, arkadaşlarınla, hatta baktığın ev hayvanın varsa onlara karşı sevgi ve şefkat göstermekten vazgeçtiğinde ilişkilerin biter. Ve tabii kendine karşı acımasız olduğunda, kendini sevmekten vazgeçtiğinde kendinle olan ilişkin biter.

İletişim kurmaktan vazgeçtiğimizde ilişkiler biter. İyi veya kötü ne varsa söylemeye sakındığımızda, bizi rahatsız eden bir şey varsa bunu paylaşmak yerine içimize attığımızda ilişkiler biter. Heyecanlarımızı, üzüntülerimizi, mutluluklarımızı, acılarımızı paylaşmaktan vazgeçtiğimizde ilişkilerimiz biter. Yanlış anlar mı? acaba bozulur mu? soruları ile kaybetme korkularımızı depreştirmeyi tercih eder içimize atarız. Çocukken kumbaraya attığımız bozuk paraları biriktirip alacağımız oyuncakların heyecanını yaşardık, şimdide duygusal kumbaramız bedenlerimizde biriktirip sağlığımızda özellikle yaşlarımız ilerledikçe problemler yaşamanın hüznü içindeyiz. Kaçındıklarımız, bastırdıklarımız aslında bizleri yok etmeye çalışanlar. Serbest bırakmanın özgürlüğünü keşfetmenin zamanı gelmedi mi? Şimdi kendinle, bedeninle iletişim kurmanın tam zamanı. Aynaya bakıp bedenini kabullenmenin ve onu neyin mutlu ettiğinin sorma zamanı.

 

Minik bir gülümseme, sevgi ile bir dokunuş, nazik bir kelime ile sevdiğine yalnız olmadığını, onunla olmanın mutluluğunu ifade edersin. Birbirimizi anlamaktan vazgeçtiğimizde, yalnız kalmanın keyfi beraberliğimizden üstün olduğunda ilişkiler biter. İhtiyacı olduğu zaman yanında yer almadığımızda, yüzümüzde tebessüm yerine aşağıya düşmüş dudaklarla onlara baktığımızda, birbirimizle olmak yerine ‘bağımsızlığım’ devriminin peşinde koşarak uzaklaşmayı seçtiğimizde, yanımızda olmadığında özlem duymak yerine ‘rahatıma kavuştum’ dediğimizde ilişkiler biter.

Gerçek olanı göstermek yerine korkularımızı, güvensizlik duyduklarımızı ve yaralarımızı saklamaya çalıştıkça ilişkiler biter. Hassas yönlerimizi, duygusallığımızı göstermek istemediğimizde ilişkiler biter. Bana karşı kullanır mı, zayıf olduğumu düşünür mü deyip özel yanlarını, başkalarına göstermediklerini ondan da saklamaya çalıştığında ilişkiler biter. Öfke ve huzur, sevinç ve hüzün, mutluluk ve acı bir arada olmadıkça ne anlamı kalır. Yaradılışımızda olanları yok saymaya çalışıp sakladıkça, hatta reddettikçe, savaş verdikçe aslında karanlık diye nitelendirdiklerimizi beslediğimizin ne zaman farkına varacağız. Öfke duyabilirsin, mutsuz olabilirsin, kıskançlık duyabilirsin… Bastırarak kontrol ettiğimizi sanıyor olsak da aslında onların kontrolü altında olduğumuzu fark edemiyoruz. Bastırmaya çalıştıkça da kalbimizi saklıyor ve egolarımızla ilişki yaşamaya çalışıyoruz.

İlişkiler neden biter ? 

Çünkü bitmesi gerekmiştir, her şeyi denemene rağmen olmuyordur. Bitmesi gerektiğinin, yürümediğinin farkına varmayı reddederek yıllar bile geçirir, her şeyi deneriz. Fakat olmuyorsa olmuyordur. Çünkü ilişki yaşayanlar inatçıdır, fazla gururludur, korkularının esiri olmuştur veya gereksiz bir savunma içindedir. Gücün peşinde olmayı, gücü kaybetmemeyi öncelik saydığımız için ilişkiler biter.

İlişkiler emek ister. Sevgi var oldukça çaba harcanır ve gelişir. Güçten, dünyasal zevklerden bağımsız olup birbirini sevmeyi keşfettikçe ilişkiler büyür. Beklentilerden vazgeçilip, mükemmel olanın peşinde koşmayıp, bir kalıba uydurmaya çalışmadığımızda ilişki gerçek olur.