Pişmanlık Duymak Yerine Gel Beraber Pişmaniye Yiyelim

Geçmişte yaşadığın ve şimdide hata olarak gördüğün ne varsa, pişmaniye yemek yerine pişmanlık duymak vazgeçilmesin olmayabilir. Tatlı sevmiyor olabilirsin de yazık değil mi bu güzelim pişmaniyelere. Tatlı tatlı şu pişmaniyeleri yesek de hataları hazmetsek olmaz mı?

‘Sonuçların ne olacağına dair kontrole sahip değiliz. Fakat sonuca doğru giden sürecin kontrolü bizde’ diyor Amy Summerville, Miami Üniversitesi psikoloji profesörü olarak. Şimdi burada başka bir durum ortaya çıkıyor. O zaman istediğimiz ve pişmanlık duymayacağımız sonuca ulaşmak için attığımız adımları temkinli atmak gerekiyor gibi algı ortaya pat diye çıkıveriyor. Sonsuz olasılıklar içinde acaba hangisi en iyi yol olabilir ki ben istediğim sonuca ulaşırım diyenler, mükemmeliyetçilik de pişmanlık getirir. Esas atamadığın adımlarla zaten ulaşamadığın sonuçlarla pişmanlık ta en başından yakana yapışır.

Senin için en iyisi yerine sana iyi gelen hangisi ise onu seç‘ diyor Summerville. Koşullandırılmış iyiyi seçmek yerine seni ne mutlu edecekse onu yap diyor kısaca. Adım atmaktan çekinme, atarken de binbir şeyin derdine düşme. İç sesin fısıltı ile ses veriyorsa o zaman sus, çevreni sustur ve dinle. Sana iyi gelecek olanı sen biliyorsun.

Araştırmalar insanın 7 yaş civarı gerçeğe ters düşen düşünme yeteceğini geliştirmeye başladığını söylüyor. Neler olabilirin hayalini kurma yetisi kısaca bu yaşta gelişiyor ve tabii büyükleri gibi koşullandırılmış olan kısıtlı alan yerine özgür bir alanda seçim yapıyorlar. Amerikalılar romantizmi pişmanlık duyduklarının en tepesine yerleştirmiş.

Avustralya’da yıllar boyunca evlerinde ölümü bekleyen hastalarla çalışan hemşire Bronnie Ware, emekli olduktan sonra deneyimlerinden yararlanarak yazdığı “The Top Five Regrets of the Dying – A Life Transformed by the Dearly Departing” kitapta insanların hayatlarının son günlerinde en çok neye pişman olduğunu listelemiş. Ware, ölüm yatağında insanların en çok pişmanlık duyduğu şeyin diğer insanlarla ilişkilerindeki ihmalkarlık olduğunu ileri sürüyor. En çok ilgimi çeken ise “Keşke başkalarının benden beklediği hayatı sürmek yerine düşlerimi gerçekleştirme cesaretim olsaydı.”

İlişkiler pişmanlıkta başı çekerken aile, eğitim, kariyer ve tabii finans onu takip ediyor.

Pişmanlık duymak hatalardan alınan dersin sinyali olsa ne olurdu?

Geçmişte yaşadığın ilişkide duygularını ifade edememek, kendi isteklerini dile getirememek pişmanlığın ise izin ver gelecekteki ilişkilerinde kalbini aç, içinden geldiği gibi yaşa. Tekrar tekrar aynı döngüyü yaşamaktan vazgeç. Kendine yeni bir yol seç. Aynı 7 yaşındaki çocuğun yaptığı gibi koşullandırmalardan uzaklaşmış olarak yaşa, doğal, akıcı ve gerçek.

Konuşsun, dile gelsin tüm pişmanlıklar. İyi bir işe sahip olamadım, yanlış eğitimi aldım, keşke onu söylemeseydim, keşke yabancı dil öğrenseydim, keşke onun gibi yaşıma bakmadan yarışmaya katılsaydım, keşke üniversiteyi şurada okusaydım, keşke daha iyi bir evlat olsaydım, keşke daha iyi bir anne olsaydım… her neyse keşken veya yapamadığın bırak dile gelsin. Bastırmak yerine ona söz hakkını ver; belki acı hissedeceksin, ilk başta yüzleşmek kolay olmayacak ama sen o yarayı taşımak yerine nasıl olduğunu fark edip iyileşmesine olanak tanıyacaksın. Fark ettiğin dönüşür, fark etmediğin senle beraber ölüme kadar gelir. Ve sende o ölüm yatağında yapamadıklarına pişmanlık duyarak gözlerini kaparsın.

Yakın hissettiğin birine söyle, tanımadığın birine söyle, yeter ki onu dışa vur ki o seni sınırlamak yerine sana yeni kapı açsın. Çocuk için dünya kocaman, sınırsız. Sen neden yaşın büyüdü, olgunlaştın diye sınırlar çekiyorsun, kendini koşullandırıyorsun ki?