Bedenin Dengesini Keşfet, Yaşamında Uyum Olsun

Yaşamında Uyum; dengeli ilişkiler, kariyer, duygular, zihin, düşünceler. Gerçekten bu dengeyi kurabilir miyiz? Peki sence denge ne demek?

Hastalıkları düzeltmeye, gideceğimiz yere acele ile ulaşmaya ve kendimizi tüketecek kadar çalışmaya doğru bir yönelim içindeyiz. Olmasını istediğimiz şekil ne ise durumları ona göre zorla şekillendirmeye çalışıyoruz. Belki hastayız, o zaman en iyisi dinlenmek. Veya yolda trafik var, belki de fazla hızlı gidiyoruz ve yavaşlamamız lazım ya da ulaşmak istediğimiz yere bizi ulaştıracak başka bir yol seçmemiz gerekir.
Bir şeyleri zorlamak aslında erkeksi bir enerji. Ataerkil bir toplumda yaşıyoruz ve kadın-erkek olarak maskülen enerjiye yönelmemiz de normal. Akışın içinde olmak istiyorsak kadınsı/ feminen enerjiyi de kullanmamız gerekir. Hem kadın hem erkek enerjisini bir arada kullanıyor olmak bizlere daha fazla seçenek sağlar. Ve bu sayede yaşamında uyum, sinerji yaratabilirsin.
Zor kullanmaya alışık olduğumuz yaşamlarımıza kadınsı enerjiyi nasıl dahil edebiliriz? Birleştirici, empati kuran, besleyici ve duygularını açığa vuran kadınsı enerji ile bağımsız, yaratıcı, pratik ve vizyon sahibi erkeksi enerjinin uyumlanması ile yaşamda dengeyi kurabiliriz.
Sürekli ilerlediğin ve sağ dönüşler yaptığın bir dünyada yaşadığını düşün. Eğer geriye hareket edebilme ve sola dönüş yapabilme seçimin de olursa daha da basit olmaz mı? Akışın farkına varmak; duyularını kapatmak ve duvarlara çarpmak yerine hangi yöne doğru yürüyeceğini seçebilmekten geçiyor.
Çalışmak erkeksi enerjiyken rahatlamak kadınsı enerji. Güç erkeksi enerjiyken esneklik kadınsı enerji. Barış kadınsı enerjiyken onu zorla kabul ettirmek (erkeksi enerji) ile yaşamında uyum bozuluyor. Yani fikrini kabul ettirmek için birine sinirlenmek senin dengeni bozucu etkiye sahip. Birinin seni sevmesi için onun suratına yumruk atmazsın sanırım 🙂

Farkındalık Yaratmak

Şu ana kadar sabah uyandığında bedeninle ilgilendin mi? Sırtın ağrımaya mı başladı, ya da bacaklarının arkasında gerginlik mi hissediyorsun veya tamamiyle kendini zinde mi hissediyorsun? Uzun zamandır görmediğin bir arkadaşınla iletişim kurar gibi onu dinle. Rahat ve gergin olan her yeri gerçekten gör. – Nerede gerginlik ve rahatlık var?

 

Kabullenmeyi Öğren

Eleştirmeden ve yargılamadan o andaki kendini onurlandırarak bedenini takdir et ve kabullen. Bedeninle iletişim kurarsan farkına varır, kabullenir ve bu sayede sana anlattığını duyabilirsin. Bedeninden cümleler kurmasını bekleme tabii. O sana derdini hislerle anlatır. – Nasıl hissediyorsun?

 

Yoldan Çıkaranlar

Bedenini reddetmeye izin yok. Kendimizdeki herhangi bir parçayı reddetmek çok kolay. Zayıf bacak kaslarımız, iri omuzlarımız, geniş bel çevremiz gibi … Ne zamanki reddetiyoruz o zaman uyumsuzluk, dengesizlik, bozukluk başlıyor. Sevmediğin bir parça için şefkat göstermeyi deneyebilir misin?

Çözümlenmemiş çocukluk duyguları bedende depolanıyor ve yogada samskaras dediğimiz kalıcı kas patenlerini yaratıyor. Ne mi oluyor? Ben hiç esnek değilim, öne eğilemiyorum, bacaklarım açılmıyor, belimde sürekli ağrılar oluyor, kolumu geriye doğru alamıyorum. Kendine zaman ve ve yavaştan al. Yogada sürekli üstüne gidip zorlamak yerine her gün pratik yaparak geliştirmeyi dene diyoruz. Gerçekten her gün pratik yaptıkça esnemeyen bacaklar esniyor, kuvvetsiz kollar kuvvetleniyor, imkansız dediklerin imkanlı oluyor çünkü geçmiş negatif alışkanlığı kırıp, bedenini seviyorsun.