Beş kişiden dördünde yaşamlarının bir yerinde bel ağrısı sorunu ortaya çıkıyor. Halk dilinde fıtık veya siyatiğim tuttu diyen bir çok kişi yaşamınızda yer almıştır. Gene yapılan araştırmada amerikalıların ilaç, fizik tedavi ve buna bağlı masraflar için yılda 50 milyon doları sadece bel ağrısı için harcadığı ve çözümsüz kaldığı da dikkatleri üzerine çekiyor.
Çevremde artan oranda bel ağrıları şikayetleri duymaya başlayınca bel ağrısı üzerine daha detaylı araştırma ihtiyacına girdim. Karşıma The New York Times’da yayınlanan bir araştırmanın sonucu çıktı. ‘Haftada düzenli olarak yapılan yoga dersleri bel ağrılarının semptomlarını rahatlatıyor.’ Eşit derecede yoga ve esneme hareketlerini çalışanlar üzerinde yapılan araştırmanın sonucu ile bu araştırmayı yayınlamışlar. Gerçekten etkileri görmek için düzenli yapmak gerekiyor. Özellikle kronik bel ağrısı yaşayanlara etkili çözüm yaratan yoga sayesinde milyonları etkileyen ve tam olarak çözüme ulaşılamamış bir durumun da altını çiziyor.
Bel ağrısı Amerika’nın dikkat çeken ikinci büyük problemlerinden biri çünkü belinde sorun olan çalışanlar işe gidemiyor. Yapılan araştırmada sadece Amerika’da yetişkinlerin yüzde 30’unda bel ağrısı problemi var. Yılda 90 milyar dolarlık ‘bel ağrısı tedavi’ masrafı da dikkat çekiyor. (İşe gidemeyenlerin kaybı bu rakamın içinde yok)
Türkiye Romatizma araştırma ve Savaş derneği tarafından yayınlanan bir yazı da aynı Amerika’da olduğu gibi ülkemizde de bel ağrısı önemli sağlık sorunlarından biri olarak nitelendiriliyor. Böyle olmasının başlıca nedenleri; çok sık görülmesi, önemli maddi kaynak, iş gücü ve zaman kaybına neden olması ve genellikle yanlış veya eksik tedavi edilmesi şeklinde özetlenebilir. Yaşam boyu en az bir kez ciddi bel ağrısı geçirenlerin oranı ülkemizde %75-85 dir. Bel ağrıları 45 yaş altındaki bireylerde özürlülüğün en önemli nedenidir, 45 yaş üstü bireylerde ise bu açıdan 3. sıradadır.
Her gün saatlerce yoga yapmanada gerek yok. Haftada bir 1 saat ve günlük 15-20 dakikalık çalışmalarla bel ağrısına dur diyebilme gücünü bedenine kavuşturuyorsun. Uzun süre oturan, araba kullanan veya ayakta duran kişilerde sıklıkla rastlanan bel ağrıları alınan kilo, hamilelik ve gereğinden fazla yük taşıyan (özellikle çocuklarını kucaklayan anneler ve babalar, okul sırt çantaları, kol çantaları) kişilerde de aynı şekilde ortaya çıkıyor.
En dikkat çekici nedenlerden biri stres ve zihinsel gerginlik. Bel ağrılarını tetikleyen ve ağrının kronikleşmesine sebep olanlarının başındaki stres yani günümüz modern toplum etkisi. Bir diğeri ise Psoas kası. Bedendeki en uzun kas, yani üst bedeni alt bedene bağlayan sevgili Psoas; savaş veya kaç güdüsünü gerçekleştirmemize yardımcı kas sayesinde yürüyor ve merdivenleri çıkıyoruz. Özellikle kış dönemleri bu kas katılışıyor ve katılaşması ile de hareket alanımızı kısıtlıyor. Sabah yataktan ağrılarla kalkıyorsan bu sevgili kası gece üzdüğün için. Kalça, karın ve üst beden kaslarının geçiş noktası ve hepsini birbirine bağlayan bu kası aynı zamanda günümüz yaşam koşulları da gerginleştiriyor. Bedende ağrı oldukça da stres olmaya devam ediyoruz.
Doktorlara koşturan, ilaç veya krem süren, iğnelerle düzelmeye çalışanlar; Amerika’da 2017 yani bir yıl önce doktorlar için yayınlanan düzenlemede bel ağrısı için gelen hastaya ilaçlar yerine onları doktor denetimli alternatif terapilere, yani yoga, egzersiz, akupunktur, masaj gibi terapilere yönlendirilmeleri önerilmiş. İlaç kullandıkça da olayın çözülmediğini, daha da fazla ilaç belki de ameliyata kadar giden bir yol olduğunu yazmışlar. Sizce bu neden fazla kişi ile paylaşılamadı 🙂 Dev ilaç sektörü bu şekilde bir uygulama ile çok önemli bir kazancı kaybedecek diye olmasın…
Minör kaslar, bağlar ve eklemlerdeki problemlerden kaynaklı ‘bel geriliyor’. Akut bir ağrı 4 hafta sonra ortadan kalkarken 12 hafta ve daha uzun ise kronik ağrı tanımını alıyor. Bel ağrısının uyuşukluk, karıncalanma ve güçsüz hissetme olarak tanımlanan belirtileri var.
Dünyanın her yerinde milyonlarca bel ağrısı yaşayan hasta var… Ve maalesef medikal sistem bu konuda yeterli yardımı sağlayamıyor İlaçlar, iğneler bazen ameliyatlarla çözüme ulaştırılmaya çalışılmasına rağmen uzun dönemli olarak hastayı tüketen ve tekrar tekrar ağrıyı yaşamasına sebep oluyorlar.
“Kimse bel ağrısından ölmüyor. Tedavi edilmesine çalışılan yöntemlerden kaynaklı ölüyorlar.” Amsterdam Üniversitesi
Gövde ve core bölgesine yönelik güçlendirici çalışmaların ağrıyı azaltmasına yardımcı olduğu bilinmesine rağmen acaba belime zarar verir miyim korkusunda bir çok kişi yapmaya çekiniyor. Özellikle yoga iç karın kaslarını kuvvetlendiren hareketleri kapsıyor. Fitness çalışmasına veya yüzlerce çekilen mekiğe rağmen iç karın kaslarına ulaşan fazla aktivite yok. İç karın kaslarının kuvvetlenmesi ile de bel ağrıların için frene basmış oluyorsun.
Yogayı stüdyolarda veya evde yapabilirsin. Bel ağrın varsa Cihangir Yoga‘daki Yoga Terapi bel ve kalça odaklı dersleri deneyebilirsin. Ayrıca evde de rahatlıkla Yoga terapi ve yavaş akışlar yaparak bel ağrısını rahatlatabilirsin. Karın kasını güçlendirmek de belin için yardımcı.
Zihni rahatlat, stresi azalt belini rahatlat.
Not: Bel ağrısı kronikleşmişse kesinlikle doktora gidip kontrol edilmesi şart. Fıtık zannettiğin tümörde çıkabilir. Ama her ağrı illa ki ilaç ile tedavi edilmek zorunda da değil. Ağrıyı yaratan neden stres ve zihinsel gerginlikse yoga ile çözümü çok kolay.