İnsan Ne Zaman Bu Kadar Vahşi Oldu?
2016’nın sonuna doğru gelirken, ülkemizde son bir buçuk yılda, sivil, asker ve polislerin hedef alındığı tam 31 bombalı saldırı gerçekleşti. Ülkenin farklı yerlerindeki saldırılarda 363’ü sivil 446 kişi can verirken, 2 binden fazla insan da yaralandı. Her sabah acaba bugün nerede bir patlama olacak veya oldu korkusu ile uyanan insanların sayısı giderek artmaya başladı. Herkes sokağa çıkarken başımıza bir şey gelecek mi bugün diye endişe içinde. Sokakta hareket görsenizde insanların içindeki endişe gözlerinden okunmaya başladı. Sadece terör olayları da değil vahşeti arttıran. Her gün haberlerde, gazetelerde, internette birbirini öldüren insanların haberlerini daha sık görmeye başladık. Sadece ülkemizde değil dünyanın genelinde vahşet artmaya başladı. Savaşlar, terör olayları…
Uzmanların görüşlerine göre, tüm teknolojik ve bilimsel gelişmelerle beraber modern toplum eski jenerasyonlarla karşılaştırınca ahlak olarak zayıfladı. Ve insan giderek daha da vahşi olmaya başladı. Son yıllarda artan savaş ve vahşet filmleri, TV’de izlediğimiz tartışmalar, birbirleri ile sürekli kavga eden insanlar, ve bilgisayar oyunları da sizce vahşeti körüklemiyor mu?
Belgesel kanallarından birini açıp hayvanların beslenmek için birbirilerini yemeye çalışmasını, avlanmalarını izleyin. Ben düne kadar izlerken inanılmaz rahatsız olurdum. Hele o narin geyiklerin, zarif desenli zebraların nasıl olurda bir aslanın midesine gittiğini görmek inanılmaz üzücüydü. Aslında onlar hayatta kalmak için birbirilerini yiyorlar. Sadece aç olduklarında yaşamlarına devam edebilmek için kendisini besleyecek hayvanı öldürüyor. Peki insanların birbirilerini öldürme amacı ne? İnsan Ne Zaman Bu Kadar Vahşi Oldu?
İnsan Ne Zaman Bu Kadar Vahşi Oldu?
Birbirini öldürmek veya yaralamak yaşamın devamını sağlıyorsa, o zaman biz artık insan değil miyiz? Hayvanlardan bile daha zarar verici olmaya başladık sanki. Sonuçta onlar beslenmek için biz ise uzmanlara göre bireysel karakterlerimizden, aile bağlarından, biyolojik özelliklerden, zekadan, eğitimden, çocukların gelişimlerinden ve kültürlerin şekillenmesinden dolayı vahşileşiyoruz.
İnsan yaşamındaki her faktör başka bir faktörle etkileniyor. Negatif faktörler artınca; kötü muamele görmek, kaotik ortam, veya psikolojik problemler ve pozitif faktörler azalınca başarılı olma şansı, desteklenmek, ekonomik özgürlük gibi yaşamın problemleri ile başa çıkmak anlamında vahşet patlama yaşıyor.
Sadece sokakta yabancılarla değil aynı ev içinde yaşayan bireyler, aileler arasında yaşanan tartışmalar zarar verici boyuta tırmandıkça temel zaten çoktan sarsılmış oluyor. Asıl vahşet bireyin kendisinde başlıyor. Başarısız olma korkusu, mücadeleci olma güdüsü, en iyisini yapma tutkusu, kendini sürekli karşılaştırma ile kişinin kendi içinde başlayan çatışmanın dışarı yansımaya başlaması ile insan yararlı olmak yerine zararlı olmaya başlıyor.
Terör Yönetim Teorisi isimli yeni bir bilim dalı ortaya çıkmaya başladı. Bu alandaki uzmanların yaptığı çalışmalar ışığında insan kendini önemsiz hissetmeye başladığında kendilerini ölmekle aynı durumla anlamdırıyorlar. Ve insanında yaşamsal güdüsü varolmak olduğundan bu hissi önlemek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Uç noktalara yönelmeleri ve bu hissi yok etmek için önce kendilerine sonra dış dünyaya karşı zarar verici tutuma sahip olmaları ile sonuçlanıyor.
Negatif düşüncelerden vazgeçmenin zamanı geldi. Öncelikle de kendinle ilgili. Senin dışında ne yaşanıyorsa aslında senin içindeki negatif düşücelerin yansıması. Önce kendine zarar vermekten vazgeçmenin zamanı geldi çünkü o negatif düşüncelerle kendine zarar veriyorsun. Kendine kızmak, kendini başkalarından aşağıda görmek, aynaya baktığında kendinden memnun olmamak karanlığa doğru giden yolların başlangıcı. Kabullenmekle başlıyor her şey, önce kendini sonra çevreni. Değiştirmeye zorlamak, onu kendinden ayırmaya çalışmak yerine bütünleşmekle.
İnsan Ne Zaman Bu Kadar Vahşi Oldu?
Geçenlerde izlediğim bir programda 6 yaşındaki bir çocuğun nasılsın sorusuna verdiği cevap yankılanıyor gene kulaklarımda. Nasılsın? Çok Mutluyum. Evet çocuksun, hiç sorumluluk yok, her şey oyundan ibaret diyeceksiniz, ben dedim açıkçası. Sonra baktım ki alışkanlıkla verdiğim iyiyim cevabı çoğu zaman gerçekten içimden gelmeden söylenmiş. Her gün yataktan kalkıp kendine ‘Bugün çok iyiyim’ diyebilecek kadar kendini şu an olduğun halinle kabul ediyor ve seviyor musun? Kırışıklıklarına, kilolarına bakıp halen diyebilecek durumda mısın? Yoksa kendine karşı zulüme devam etmeyi mi tercih ediyorsun? O zaman bu vahşet durmayacak.
Kelebek etkisi teorisi duymuşsundur. Bir kelebek kanat çırpar başka yerde rüzgar yaratır. Ben bu dünyanın durumuna karşı ne yapabilirim diyorsan önce kendinden başla. Kendine acı çektirmekten, zulüm etmekten vazgeçmekle başla. Öfke, ayrım, kızgınlık sende var olabilir aynı zamanda mutluluk, huzur ve sevgi de. Hangisi baskın çıkacak, işte o senin seçimlerinde. Bu dünyada nasıl varolmak istiyorsun gene senin seçimlerinde. Negatif düşünceler yaratmayı durdurmak senin seçimlerinde. Vahşeti durdurmak ise senin bütünlüğünde.
İnsan Ne Zaman Bu Kadar Vahşi Oldu?
Ne ekersen onu biçersin atasözünü duymuşsundur. Bir şekilde karmada diyebiliriz. Bir başka anlamı ‘Başkalarına nasıl davrandığın senin ne kadar acıyı deneyimlediğine bağlı.‘ Sen kendine acı çektirmekten vazgeçki başkalarına da zulüm yaratma.
Mevlana : Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle.. Ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla…!