Korkunun Krallığı Seninle Son Buluyor

Korkunun krallığı hüküm sürmeye devam ediyorsa, o zaman kendini keşfetmenin tam zamanı.

Korku yaşamda varoluşumuzun doğal ve bir o kadar da gerekli olan duygusu aslında. Yaşayan her canlı bunu deneyimler, ‘ben buradayım’ ve ‘dünya dışarıda’. Bu ayrım duygusu ile dışarıdakinden zarar göreceğimizi varsayarız. Çünkü dışarıdaki zarar verirse içerideki ‘ben ölür’. Mağara döneminden beri insanoğlu için korku onun aracı oldu. Mağarasından dışarı çıktığında saldırabilecek hayvanlara karşı kendini korudu, onun sayesinde ateşi yaktı ama elini ateşe sokmadı. Genetik programlarımız sayesinde yaşama devam edebilmemiz için, zarar görmemiz için, herhangi bir tehlike anında kendimizi korumak için korku bize yardımcı. Önünüze ani çıkan bir arabayı görünce frene basmak, binanın 30. katına çıkıp aşağıya atlamamak, kalbinizde sıkışma olduğunda yardım istemek, ormanda yılanı görünce onu dokunmaktan sizi alıkoyan korkular. Korkunun krallığı varoluşumuzdan itibaren süregelen bir şekilde devam ediyor aslında.

Korkunun krallığı seni ele geçirince neler oluyor peki? ‘Yaşamım boyunca bayağı kötü şeylerin üstesinden geldim, bunların bazıları da aslında hiç olmadı’ Mark Twain hayal gücünün korku krallığı hükümranlığının baskın gücünü bu cümleleri ile bize anlatıyor. Korkulara yenik düşmenin ötesinde onlara gerektiğinden fazla anlam yüklemekle aslında olmayan bir şeyi var ederek duygusal olarak kaygı, endişe yaşadığımızı söylüyor aslında. Şimdi durup yaşamanızı geriye sarın, o korku ve endişe dolu zamanlarınızı hatırlayın. Belki bir sınav öncesi, belki ilk buluşmanız, belki ilk araba kullandığınız an, belki eve geç geldiğiniz bir gün, belki sahneye ilk çıktığınız an, belki sınav sonuçlarının açıklandığı gün, belki de işe yetişmeye çalıştığınız o sabah veya işten çıkarıldığınız o gün söylediğiniz ‘korkular bekliyor yarınlarımı’ cümlesi ile endişeler diyarına yaptığınız yolculuklara bir bakın. Kaç tanesi gerçek oldu? Siz o korku dolu anlarla beraber yaşamınızın en değerli anlarınızı kaybettiğinizi ne zaman farkına varacaksınız?

Korkular bulut olup rüzgarla kaybolur mu?

Bakın şimdi o geçmişte, şu andan önce yaşadığınız korku ve endişe durumlarına. Trafikte kaldığınız anlarda randevunuza yetişememe endişesinden başlayın o kadar çalışmanıza rağmen acaba sınavda başarılı olur muyum sorusuna doğru yol alın. Eşim, sevgilim beni terk eder mi sorusunun yarattığı etkilere göz atarken işten atılır mıyım endişesi ile neler olduğuna bakın. Bunların bazıları gerçek olmuş olabilir, sonrasında ne oldu? Asıl ben, korkularla yaşamak size ne kazandırdı onu merak ediyorum. Korku krallığı içinde kendinizi esir olarak hissetmeye başladıysanız, artık korku ister bulup olup rüzgarla uçup gitsin sizi hücrenizden çıkarmamak için elinden geleni yapmaya başlamış demektir.

Bu yazım aslında son yıllarda Türkiye’de yaşanan terör olaylarının bizler üzerinde yarattığı etkilerden kaynaklı. Korku toplumu yaratılmak istendi ve başarıldı. Kendimde dahil olmak üzere kaygı düzeyim eskiye göre daha yüksek. Sokağa çıkarken her şey bana o kadar uzak, kendimi o kadar ayrık hissediyorum ki yaşamda varoluşumu unutmak üzereyim. Her an bir saldırı yaşar mıyım, sevdiklerimin başına bir şey gelir mi soruları korkularımı da besliyor. Korkular büyüyor seven kalbimde ve büyümeleri ile beraber Mark Twain gibi olmayan şeylerden korku duymaya başlıyorum.

Korku varoluşumuzun devamlılığı için gerekli. Kendimizi korumak için gerekli olan korku olması gerektiğinden fazla olursa ne olur? Uzmanlar beyin kimyası ve genetik faktörlerin korku ve endişe hallerinin oluşmasına temel yaratan faktörler olduğunu söylüyorlar. Ve bunlar sosyal durumlarla besleniyor, örneğin terör saldırıları, belirsizlik, devlet yönetimi, savaşlar.

Korulardan emin olmak, onun hükümdarlığına yenik düşmemek için birbirimizden uzaklaşmak yerine birleşmenin zamanı. Kendi içimize kapanmak, yaşanan durumlara kızmak, ortamı alevlendirip daha fazla kaygı yaratmak yerine özümüzde yer alan sevgiyi her şeye rağmen ortaya çıkartmak ve yaşamanın zamanı. Korku duymanın normal olduğunu fark edip onunla savaşmak, mücadele etmek yerine dönüştürmek.

Korkunun Krallığı Seninle Son Buluyor

Korku zamanları sevdiklerimizle olan sevgi bağını unutuyoruz, doğanın güzelliğini yadsıyoruz, insan oğlunun içindeki güzelliği yok sayıyor ve bütünleşmekten uzaklaşıyoruz. Her an bir sorun mu olacak sorusu ile kendimizi meşgul ederken yaşadığımız bu özel ve değerli anı kaçırıyoruz.

‘Bir sorun var’ korkunun temel deneyimlerinden biri. Bunu ‘benimle ilgili kesin bir sorun var’ cümlesine doğru yönelten ise sosyal durumlar. Sevilmek için belirli standardlara ulaşılmasının gerektiğini varsaymak ve sürekli kendimizi analiz edip yetersiz bulmak da sonunda korkunun esiri olmamıza ortam yaratanlar. Zihnin ürettiği hikayelerin sonu gelmez, olabilecek kötü şeyleri hatırlatıp durur ve onlardan korunmak için stratejiler yaratmamızı sağlar. Korku filmleri ve kitapları nasıl yapılıyor sizce? Sonu gelmez bu hikayelere karşı tek yapılması gereken kendimize şefkat gösterip cesaretle yol almak. İnsanlığın içindeki sevginin varlığını hatırlamak ve ne olursa olsun güvenmeye devam etmek.

Okyanusun dalgalarından korkmak yerine sen okyanus olduğunu fark et.