Öfkenin Değişime Gücü Yetmez – Sadece Sevgi Gerçek Yapar

Sevgi, öfkeden daha güçlüdür. Öfkenin değişime gücü yetmez, çünkü sevgi daha güçlüdür. Arada unutuyor olsak da…

Eskiye göre daha fazla öfkeliyiz. Ve sadece bir yıl önceki kendimizle kıyasladığımızda öfkemiz, kızgınlıklarla ateşlenerek artıyor.

Aslında öfke insan varoluşunun olağan duygusu. Hepimiz bir şekilde yaşıyoruz fakat tehlike öfkenin değişime gücü yeteceğine inanarak çığ gibi büyümesi ve yaygınlaşması.

Neden öfke duyuyoruz? Peki nasıl öfkelenmeden kalabiliriz?

Sosyal medyaya göz atmanız yeterli. Her gün eşitsizliği, şiddeti, tacizi ve aç gözlülüğü anlatan hikayeler ve görüntüler bombardımanı içindeyiz. Gazete ve televizyonları saymıyorum bile, sonuçta sosyal medyada sadece dünyayı ve ülkemizi değil kendi yakın çevremizde de olan biteni takip edebiliyoruz. Başka birinin öfkesi paylaştığı ile senin öfkene dönüşüyor; çünkü kendimizi çaresiz hissediyoruz. Anger and Forgiveness kitabının yazarı filozof Martha Nussbaum  göre öfke, acizlik hissine karşı açtığımız savaşın meyvesi. Çünkü öfke bize bir anlamda kontrol edebilme hissini veriyor, ve öfke duyarak olanı değiştirebileceğimizi ve toplumu etkileyebileceğimizi düşünüyoruz.

Öfkenin değişime gücü yetip yetmediğine takılmak yerine bu duygunun varlığını kabul edip anlamaya çalışarak gelişmesini istediğimiz toplumun iyiliği için adım atmış oluruz. Ve kendi sağlığımızı baltalamaktan vazgeçişimizi taçlandırırız.

Sevgiye Karşı Öfke 

Aksiyon alabilmemiz için öfkeye gereksinim duyduğumuza inanıyoruz. Evrene sevgiden daha güçlü olduğuna inandığını haykırıyorsun sonuçta da hata yaptığını kendini ve çevreni mutsuz edici olayları yaşayarak fark ediyorsun, bazen de fark edemiyorsun.

Sevgi bize hayal ettiğimiz işi bırakıp ihtiyacı olanlara yardımcı olmak için kariyer değiştirmeye yönlendiriyor. Sevgi bir çocuğun büyümesine yardımcı oluyor. Sevgi sistemleri, kanunları, ülkeleri ve tarihi değiştirir. Eğer halen acabalarınız varsa Martin Luther King Jr., Nelson Mandela, Mahatma Gandhi ve Atatürk’ün yaptıklarına bakın. Öfkenin değişime gücü yetmez, çünkü sevgi daha güçlüdür.

 

Öfke, Öfkeyi Yayıyor

Star Wars: ‘Korku, karanlık tarafa giden yoldur. Korku öfkeye; öfke nefrete; nefret ise acıya yol açar.’

Yoganın temelinde ilk adımlardan biri ‘ahimsa’ yani şiddetsizlik yer alır. İstediğin kadar pozları yap, meditasyonlara otur; eğer kendine ve çevrene şiddet uyguluyorsan henüz hiç bir şey yapmamışsın der yoganın 5000 yılından gelmiş metinleri. ‘Yapamadım, beceremedim, şişmanım, yetersizim, kimse beğenmiyor, anlaşılamıyorum, güzel değilim, yetersizim…’ sıfatlarından birini her gün söylüyoruz, farkında olmadan. İşte en basitinden şiddet! en basitinden öfke kıvılcımı…

Kızgınlık bizi daha sinirli ve gergin yaparken kalp krizi risklerini, felci ve diğer kalp damar problemlerine davetiye hazırlar.

Öfke Uzaklaştırır

Nefret ve eleştirilerle dolu düşüncelerimizi yönelttiğimiz ‘ötekiler’ ile daha da uzaklaşırız. Sevgi birleştirirken öfke ayırır. Niye sürekli her şey kötüye gidiyor diye söylenirken kendi içimize bakıp kendimizi ne kadar sevdiğimizi sorsak ne cevap alırız? 

Kızgınlığın laneti: İstemediklerimizi daha da çok yaşatır ve bunu başkalarına yayar.

 

Ne zaman kızgınlık duysak, bir şeylere verdiğimiz değerin sinyallerini alıyoruz. Hayvanları sevdiğimiz için onlara zarar verenlere öfke duyuyoruz. İnsanları sevdiğimiz için acı çekmelerine kızgınlık duyuyoruz. Doğayı sevdiğimiz için onu kirletenlere nefret hissediyoruz. Hepsinin temelinde sevgi var. Daha farklı ne olsa sevgiden hareket eder ve gerçekten değişimi gerçek yaparız? Belki de öfke araç durumuna geçse, ona kapılmadan onu kendi kontrolümüzde kullanıyor olsak!!!

Öfkenin değişime gücü yetmez, çünkü sevgi daha güçlüdür.

 

 

Öfkeyi, Sevgiye Dönüştürme Sanatı

1. Kendini zorlama

Öfke insan olma deneyiminin parçası. Dalai Lama bile öfkelendiğini dile getiriyor. Tabii ki kızacaksın, tabii ki öfkeleneceksin; ona kendini kaptırmak yerine ortaya çıktığı andan itibaren kendini zorlamaktan vaz geçerek. Ondan kaçmak veya bastırmaya çalışmak bir çözüm değil. Derin bir nefes al ve öfkeni kucağına alıp bir çocuk gibi onu salla, ona karşı yumuşak ol.

2. Küçük adımlar

Sabır ve dürüstlükle onu ortaya çıkarana bakabilmeyi dene. O öfkeyi yaratan ana sebebi keşfetmek için yol çık ve derinden bağlanmış olduğunun ortaya çıkmasına izin ver.

3. Tutkunu keşfet

Öfkenin derinliklerinde tutkun saklanıyor. Onu keşfederek, sana ilham yaratmasına izin vererek dünyayı daha huzurlu bir yer yapabilirsin.

4. Sonuca odaklanmaktan vazgeç

Beklenti yapmaktan vazgeçtiğin an kızgınlık senin damarlarında akmaktan vazgeçecek. Sonuca odaklanmak, gideceğin yere ulaşma kaygından vazgeçerek yolun kendisine teslim olmayı dene. Sen inan, sen güven, o zaman sonuç sevgiden gerçek olur. O zaman değişim gerçek olur.

İnsan kendini sevdikçe değişir, sevmediği şeylere odaklandıkça bunları büyütür, besler. Kendinden yola çık, sen değiş, dünya değişsin.

 

Öfkenin değişime gücü yetmez, çünkü sevgi daha güçlüdür.