Omuz ağrısı bel ve boyun ağrılarından sonra 3’üncü sıklıkta görülen bir problem olarak karşımıza çıkıyor. Stresli yaşam stili, duygusal gerginlik, fiziksel sakatlanma, ve yorgunluk omuzlara kısıtlama ve ağrı yaşatıyor.
Omuzlarda başlayan ağrılar el bileklerinde, ellerde, dirseklerde ve kollarda kısacası omuz eklemi üzerindeki herhangi bir yerdeki sorun diğer bölgelerde de sorun yaşanmasına sebep olabiliyor.
Omuz bölgesindeki ağrı veya gerginliğin duygusal ve fiziksel durumlarımızla ilgili olduğunu biliyor muydunuz?
İnsanların tavırları ve davranışları agresif veya kontrol edici ise bizi güçsüz, kızgın, veya kontrolsüz durumda bırakabiliyor. Eğer negatif duygular bedenden gitmezse tüm sistemi zehirleyen toksik yani zarar verici duruma geçiyor. Yani yaşadığımız fiziksel ağrılar (genlerden veya kaza sonucu olmadıysa) içerideki ruhsal durumlarımızla ilgili…
”Omuz kemerindeki katılık yaşamda yanlış yöne doğru gittiğinin veya yaşamdaki amacına hizmet etmeyen bir şeylerin yaşamında olduğuna dair bir uyarı aslında. Yani pozitif bir durum var ortada. Ağrı; yaşamının yönü ile ilgili bir ayarlama yapman gerektiğini veya yaşamında önemli bir değişimin olduğunun ve kendini buna göre hizalamaya ihtiyacın olduğunun uyarısı. Eski kalıplarını devam ettirmenin artık işe yaramadığının hatırlatması aslında. Kısacası direnç göstermekten vazgeç, değişimi kabullen ve harekete geç diyor.” Robert Henderson – Emotion and Healing in the Energy Body kitabından.
Sorumluluklar, yapılması gerekenler, yapmamız gerekenler derken kendi kendimizi zorla yüklerle donatıyoruz. Gerginlik, stress ve yorgunluk sonucu üst sırt ve omuzlar isyan ediyor. Omuz ağrısı inatla önceden kararladığımız yolda gitmek istediğimiz, değişime karşı geldiğimiz ve yeni olasılıkları ve bakış açılarına direnç gösterdiğimiz için ortaya çıkabilir. Karşı çıktığımız her şey kontrol etme arzumuz ile el ele verip üst bedenimizi katılaştırır.
İnsanları, olayları ve durumları kontrol etmek; ellerde, omuzlarda ve kollarda ağrılar oluşmaya başlamasının sebeplerinden biri. Kendi kendimizi yargılamalarımız ve eleştirilerimizin etkisi yani negatif konuşmalar trapez kaslarında, boyun çevresinde, kaburganın altında, karın bölgesinde ve tabii ki omuzlarda gerginlik yaratır.
Kendi kendimizi kalıplarımızdan, inatçı tavırlarımızdan değişime karşı kısıtladıysak, yanlış karar vermemek veya seçeneklerin neler olduğunu anlayamamaktan kararsız kaldıysak da omuzlar katılaşır.
Omuz ağrısı; donmuş omuz sendromundan ise olduğun durumda kilitlenip kalmışsın demektir. Yani kendini yardım alamayacak ve otorite figürleri karşısında güçsüz hissediyorsun demektir. (Güçlenmek istiyorsan linki tıkla – gücünü keşfet)
”Sınırlarının ve ihtiyaçlarının farkında olarak omuzlarında ‘taşımak istediğin yüklerin’ neler olduğunu kendi isteklerine göre karar verme zamanı. Değer verdiğin birine nasıl davranıyorsan artık kendine de bu şekilde davranma zamanı. Sen kendi kendine baskı uyguladığının ne zaman farkına varacaksın? Sen kendi ihtiyaçlarının farkına varır ve saygı duyarsan zaten ötekilerde aynı saygıyı göstereceklerdir. Senin farkında olmadığın bir şeyi onlar nasıl fark etsin. Esnek olmaya izin ver, kendi isteklerinin farkında ol, onları dile getir ve kalbini özgür bırak.’ Bedenin Seni Anlatıyor: Kendini Sev – Lise Bourbeau