Ev, Bir Mekandan Daha Fazla
Ev bir his. Her şey olması gerektiği gibi olduğunda ve yaşandığında içinde ortaya çıkan o tatlı his.
Ev, şereflendirme hali. Sen tamam olduğunu fark ettiğinde oluşan ‘işte budur’ hissi. Ev, güvende olduğunu fark etme hali. O sabırlı zerafeti ile mükemmel olmayanın mükemmel olma hali.
Ev, sessizlikte, hiç bir kelimenin konuşulmadığı zamanlarda bile paylaştığın alanın yarattığı rahatlama his. Ev, birinin seni beklediğini, neler yaptığını merak ettiğini bilme hissi.
Ev, aynaya baktığında yanaklarının üstündeki çilleri fark etmek. O küçük gözlerinin burnunla bütünleşerek dudaklarınla hizalanması. Yansımana baktığında ışıldayan, fırtınaların içinden geçmiş, sarsıntılarda yoluna devam etmiş ve halen parlamaya devam eden kişiyi görme hissi.
Ev, özel biri ile aranda oluşan bağı fark etmek. Her ikiniz kahkalarla gülüşürken dışardakilerin aranızda neler konuşulduğunu, neye güldüğünüzü anlamama hali. Senin gözlerindeki parlaklığı fark eden kişinin aynı ışıltıya sahip olduğunu fark etme hissi.
Ev, bedeninle arkadaş olduğunda ortaya çıkan şefkati fark etmek. Kendi hassas kıvrımlarını kabullenirken olman gereken forma sahip olduğunu sonunda anlamak.
Ev, o tatlı merhaba öpücüğü ve o sıcacık güle güle kucaklaması. Hiç bir zaman bitmesini istemediğin kucaklamanın kendisi. Mucizevi hissettiren öpücük, ayaklarını yerden kesen ve havalara uçuran öpücük.
Ev, çıplak ayakla plajda yürüdüğünde ayaklarının kumlara gömülmesine izin vermenin özgürlüğünü yaşama hissi. Denizdeki sonsuz dalgalara bakıp dünyanın gizemi ile ürperme hali. Bu mükemmel evrende mini minnacık bile olsa bir yerin olduğunu fark etme hali. Muhteşem bir düzenin gerekli parçalarından biri olduğunu fark etme hali.