Karma cezalandırma değildir
Garsona yeterli bahşiş bırakmadığında veya banka sırasında herkesin önüne geçtiğinde seni disipline edecek karma yasası değil. Herkesin bahsettiği ve genel kültür içine yerleşmiş Karma ile benim yukarıda yazdığım Karma yasasının ilgisi fazla yok. Çünkü toplumdaki Karma dar görüşten ortaya çıkar ve eninde sonunda yaptığının cezası olduğuna inanılır.
Karma Yasası ‘nda her aksiyonun bir sonucu vardır. (yogapedia)
Her hareketimiz birbirine bağlı. Eğer devrim /aydınlanma olmazsa Karma ağından kurtulmanın da hiç bir yolu kalmıyor. Hareketsizliğimiz bile hareket olurken bize karmik meyve sunar.
Karma Yasası, Evrensel Adalet Efsanesi
Yaşadığımız dünya öldüğümüzde sona ermediğine göre yaptıklarımızın sonuçları da aynı şekilde sonlamayacak. Sınırlı bakış açımızdan bakabildiğimiz için tüm olanı göremiyoruz. Seçimlerimizin yansımasının sonrasında büyük veya küçük olacağına dair bile farkındalığımız yok. Hayal edebiliriz fakat hiç bir zaman emin olamayız.
Göle taş attığımızda dalga yaratacağını ve bu dalganın atılan yerden çevresine hareler yayarak yani genişleyerek yayılacağını biliriz. Fakat kıyıya vardığında nasıl bir etki yaratacağına dair sadece iç görümüz vardır. Büyük bir dalga veya küçük bir dalga … böceğe göre büyük, köpeğe göre küçük !!
Karma, kendi yarattığımız dünyada yaşadığımızın altını çizer. Varoluşumuzdaki deneyimler bize neler olduğu ile ilgili değil zihnimizde neler olduğu ile ilgilidir.
Her isteğimizi yapmak veya yapmamak- aksiyon almak veya almamak – hepsinin karmik meyvesi vardır.
Düşüncemizin bile karmik meyvesi vardır yani düşünceler harekettir.
Cimri birini hayal edin. Belki yakın çevrenizden veya uzak tanıdığınız biri olabilir. Her seçiminde cömert olamaması aslında o kişinin eksikliği deneyimlediğinin göstergesi. Ne kadar varlığı olursa olsun paylaşamayışının sebebi yeterli olmadığına inanmasından. Onun bilinçaltında yer alan eksik veya yetersizlik inancı korkuya sebep oluyor. Ve bu korku acaba gelecekte elimde bir şey kalmazsa sanrısını da beraberinde getiriyor.
Onun cezalandırmak anlamsız. O zaten kendi kendini cezalandırmış. Dışardakilerle değil kendi düşünceleri ile kendi kendini çoktan karma yasası içine bırakıvermiş. Onu özgürleştirecek olan parasını, malını rahatlıkla paylaşabilmesi. Bunun için devrim yaratarak bilinçaltında yer alan eksiklik, yetersizlik duygusundan kurutulacak.
Karma temizliği de bahsedilen aslında bir parça efsane. Güzel şeyler yaparak geçmişte yaptığımız ve etkileri iyi olmayan şeylere karşılık verebiliriz. Fakat o Karma bağı kopmayabilir. Çünkü temelde kendi çıkarımız için yapıyorsak yani Karmaları temizleyeceğim ve rahatlayacağım derken kendi çıkarımız ön plandaysa o Karma bir şekilde yolunu bulup ortaya çıkar.
Karma’nın Ürünleri
Çoğu zaman bir çok şeyi kişiselleştiriyoruz. Karma, çevremizdeki olayların sonuçları olduğunun farkına varınca kendimizi önemseyen tavrımızdan vazgeçebiliyoruz. O zaman kendi yaşamlarımızın sorumluluğunu da alabiliyoruz.
Sonuçlara Bağlanmaktan Vazgeçmek
Bir kadın tüm gün evi temizliyor, üstüne yemekler hazırlıyor. Koca eve geldiğinde kapıyı açarken onun gözlerinin içine bakıyor ve teşekkür etmesini duymayı bekliyor. Tabii ki teşekkürü hak ediyor, benim altını çizdiğim ise beklemesi.
Bir kadın tüm gün evi temizliyor, üstüne yemekler hazırlıyor. Koca eve geldiğinde kapıyı açarken onun gözlerinin içine bakıyor ve ofiste geçirdiği yorucu saatler sonrasında kocasını sıcak gülümsemesi ile eve buyur ediyor.
Sonuca bağlı yaşamaktan vazgeçtiğimizde Karma özgürlüğü başlıyor. Şefkat, adalet, içtenlik ve dürüstlük hepsi içten gelerek yaşanıyor.
Bhagavad Gita derki hareketlerimizi yapmak ve bunların sonuçlarına teslim olmak yoga ‘dır. İşte o zaman sevinçlerimiz bir sebebe bağlı olmadan gelişir.